42 senelik arkadaşımdı o benim.
Bir gün ondan ayrı düşeceğimi hiç düşünmezdim. Bana yaptıklarını
herkes söylerdi de ben de her şeye rağmen “Seviyorum onu, karışmayın siz.” derdim
ama uzun zamandır biliyordum bana zarar verdiğini hatta hep farkındaydım
içten içe, ağır ağır beni tükettiğini..
Biliyordum da bakma sen.
Önceleri toydum. Gözümü yatılı okulun gri duvarları arasında
açmış, arkadaşlar vasıtasıyla onunla tanışmıştım. 14 bilemedin 15imdeydim. Olumsuzluklarından
çok fiyakaları hesaplanır o yaşlarda arkadaşlıkların. Birlikte ne kadar
havalısın, ne kadar yaşının üstünde görünürsün o düşünülür. Zaten aileden de ayrı
yaşamaya başlamışız. Büyüdük sandık işte.
Yıllar geçtikçe bizi tanıştıran arkadaşlarım, teker teker
ayrılmıştı hayatımdan. Bir o kalmıştı, bir ben. Kimselere güvenmemeyi öğrendiğim
yıllar öğretmen okulunun bahçesinde adımladığımız yıllardı.
Ama o hep benimleydi. Sessiz sessiz ağlardım, o dinlerdi
beni. Ben konuşmadan beni anlayan tek o vardı. Konuşsam da anlamayacak o kadar
çok insan varken o, ne kadar kıymetliydi. Hüznümü dağıtırdı yahut
sakinleştirirdi beni, içime attıklarımın hıncını dağıtır, sustururdu beni.
Öğrencilik yıllarımın son tatilinde hiç tanımadığım, hiç görmediğim bir adama ailem beni verdiğinde de ilk ona koşmuş, ona dökmüştüm içimi.
Benden 7 yaş büyükmüş. Tanımam etmem ama o da öğretmenmiş
hem de bizim köyün öğretmeni.
Yahu tanımam etmem, nasıl evleneyim daha 18’ime basmamışım
ama yakışıklıymış. Son model motoru da varmış, biz köyde traktörlere de motor
deriz ama bu ondan değil. Afili motor. Yakışıklıymış da…
Tanımam etmem ben onu, ne konuşuruz bir araya gelince. Ama
yakışıklıymış…
Tanımam, görmedim de hiç kendisini. Annesi benim vesikalık
fotoğrafımı teyzemgilin evde görmüş. Sormuş teyzeme, teyzem övmüş de övünmüş.
Ablamın kızı, öğretmen çıkacak bu sene. Uzakta okudu ama bizim kız alnı açık tertemizdir. Elinden de her iş gelir. Çok da güzel yemek yapar….
Tamam demiş annesi, olur bu iş. Ailesine çıtlat.
Tanımam etmem ama köydeki kızlar hepten yanıkmış ona…
Yakışıklıymış çok, aman sen de… tanımam etmem, daha yenice mezun olacağım, mesleğimi elime alacağım.. ya sonra?
O uğraşırmış benim tayin işleriyle bilirmiş nereye başvurulur ne yapılır. Sonra belki ikimiz de aynı okulda çalışırız. Bizim köyün okulunda. Başta olmasa da o bir şekilde ayarlatırmış. Hem motoru da .. varmış. Güneş gözlüğünü takınca motoruna binerken köy alev alırmış kızların iç geçirmeleriyle…
Bir fotoğrafını gösterdiler önce, siyah beyaz fotoğraf. O
zaman renkli fotoğraf mı vardı canım. Dedikleri kadar da varmış hani. Fikrimin
önemi varmış gibi sormuştu rahmetli babam, ben tanıyorum onu demişti. Aynı sofrada
yemiş, içmişlerdi. Babam tanıyorsa….
Aman be, ben tanımıyordum; daha öğretmen olup ilk maaşımı
kendime harcayacaktım.
Hey gidim hey, konuyu nasıl da dağıttım.
Tanımadığım bir adamla evlendirileceğimi öğrendiğimde de
sonraki dara düştüğümde de yanı başımda oldu. Onca yılda 2 kere ayrı düştük
sadece. O da iki hamileliğimde, dört sene arayla. İki kere tam 9 ay bıraktım en
iyi arkadaşımı. Kızlarımı doğurur doğurmaz ilk onu istedim. Etrafımdakiler
şaşırmıştı bana. O kadar uzak kaldım diye özlemedik demedik ya. Rüyalarıma
giriyordu vallahi. Uyandığımda rüyada içtiğimin de pişmanlığını yaşıyordum
sanki karnımdaki bebe etkilenecekmiş gibi.
42 yıl sonunda nasıl mı bıraktım? Öyle azalta azalta değil,
kandırmayın kendinizi. Hayatımızda bize zarar verdiğini bilmemize rağmen vazgeçemediklerimizden
yavaş yavaş uzaklaşamayız.
Pat, diye bıraktım ben yıllar boyu beni içten içe kemiren dostumu.
Damla
GÜLER ÖZTÜRK
(başlama) Temmuz
2022
(bitiş) Aralık 2022
Arkadaştan çok kan emici bir mahluk. İçini karartıyor, cebini boşaltıyor. Belirli bir zamandan sonra zevk de vermiyor. Alıştırıyor kendini, zorunluluktan içiyorsun. Zamanı geri döndürüp 19 yaşına geri dönseydim, bir sigara alayım nasıl bir düşüncesiyle markete girip almazdım. En azından ciğerlerim hala beyaz kalırdı.
YanıtlaSilTebrik ederim.
Hikayede bahsettiğim kadin gercekten 42 43 sene sonra bıraktı o laneti Cem. Sen de yapabilirsin.
YanıtlaSilTeşekkürler