18 Ocak 2023 Çarşamba
Uyumaz mı bu insanlar?
16 Ocak 2023 Pazartesi
BEN - I-
En büyük çıkmazım..
Ben.
Ne ilerleyebiliyorum ne kısalıyorum bende.
Başka bedende ben olsam adımlarım hızlanır mıydı diye düşünmeden edemiyorum.
Bildiğim şu ki:
Bende bir şey var bana ait olmayan, ben olmayan...
o rahat vermiyor bana.
Satır arası sözcüklerden oluşan sözlük dışı duygu içeren bir cümleyim.
Ne büyük harfle başlanmış ne de imlası olan bir cümle.
Öyle tek satırlık değilim
Paragraf dolduran bir cümleyim.
Ne bağlaçlarım var benim ne de satırbaşım.
Öyle pat diye başlanmış,
uzadıkça uzamış eksiltili bir cümleyim işte...
Ne tanım yapıyorum herhangi bir şeyi
ne de tanımlanabiliyorum sözcüklerimle.
Kitaplara girememiş henüz
ama sayfaları kirletiyorum hayatımda.
Kirletirken arınan bir tezatım ben aslında.
arındıkça eksiliyorum ya...
eksildikçe de artıyorum kendime.
Ne siyasi içerikliyim
ne de dini bir söylenceyim.
Film senaryosu olmaz benden ama kendi senaryomun ilk cümlesiyim.
Oynanmak için yazılmamış uzun bir tiradın nefes alınan noktasındayım
Müsamerelerde heyecandan unutulan o cümleyim sahnede..
Tek nefeste okunamam
tek bir anlam içermem..
her göze aynı görünmem...
her seste işitilmem...
çoğu kez kendi sesimle bile dile gelmem
işte öyle alelade, kendi halinde bir cümleyim.
Alelade dedimse basit bir cümle sanmayın beni.
Girişik birleşik, içiçe girmiş hallerimle miting alanlarında çığlıklarla duyabilirsiniz beni bazen
bazen de şehrin göbeğindeki bilboardlarda salınır sözcüklerim.
Ama en çok boğaza yansımayı severim.
Mehtabı arkama alıp köprünün altından sulara serilirken aşıkların diline teğet geçerim.
Bazen çiğdem kokulu narin bir cümleyken bazen de bir fahişenin ter kokan teniyim.
Siyahtan beyaza evrilse de sözcüklerim
ben özünde kıpkırmızı bir cümleyim.
Ne bir şehre aitim ne de bir yüreğe demirlemişim
Koordinatlarım yoktur benim
iç içe geçmiş karıştırmıştır birbirine meridyen ve paralellerim.
Bitki örtüsü ya da herhangi bir örtü değildir karakteristiğim
Ulaşılamaz, uzlaşmaz bir değişkenim.
Kararsızlığım bile bir karardır benim
Söz dinlemem, uslanmaz bir cümleyim.
bir yudum suya nasıl muhtaçsa insanoğlu
ben de öyle muhtacım yazılmaya.
satırlara döküldükçe suretim
anlamlandırıyorum/ anlamlanıyorum
yazılıp yüzleşince kendimle
huzursuz buluyorum huzursuzluğumdan
önce kıyılara vuruyorum dalgalarla sonra içime çekiliyor taneciklerim.
Kendimi anlamlandırdım ya
anlaşılma kaygısından uzak bir cümleyim
Yerine göre özne, yerine göre nesne, yerine göre tümlecim.
sesli harfllerim ve sessiz harflerim ayrıştığında birbirinden yeni bir dünya keşfederim.
Bilinmeyen dillerde şekillenir
konuşulmayan bir dilde seslenirim
----devamı gelecek------
13 Ocak 2023 Cuma
kim/se/sizlik/ten
çekip gitti bir gün
yollar yakın gelince
yalnızlık elbisesinden başka
belirsizliği aldı yanına bir de...
dört yanı ıssız
her yanı karanlıktı gitmeden.
gitmekle aydınlanır mıydı
yüreğindeki tenhalık
bilinmez...
ama umutlarını cebine
gözyaşlarını düne koyup
çekip gitti o gün.
kent ağır gelmişti besbelli
tüm yükünden sıyrılmak istedi
sorgusuz sualsiz
çekip gitti birden o gün
hiç kimse bilmedi neden gittiğini
yahut gittiğini.
Ocak 2004
Beyin ölümüm gerçekleşti
Öfkeyle parçalanmış bir fotoğraf gibi duruyor mazi beynimin acıyan yerinde.
Bir türlü bir araya getiremiyorum parçalanmışlıkları...
Çoktan çözülmüş aralarındaki düğüm, yeniden bağlamak neredeyse imkansız.
Bin parçaya bölünmüş bu yaşanmışlıkların her birini nasıl tutarım bin kolum yok ki benim.
Debelenip duruyorum
dün bugün ve yarın ortasında...
tanımadığım yarından korkuyorum,
dünü hatırlayamıyorum..
kafam öyle karışık ki. bugünü de ondan yaşayamıyorum.
Sözüm gözümde büyüyor, kulaklarımda uğulduyor sesin.
Yüreğime çöken gecelerin kanayan yarası sıcak.
kırmızıya bulanmış anılarım kanıyor bedenimin her yanından.
Yürüyorum, yürüyüşüm yoruluncaya kadar, yollar ayrılıyor, yollar kesişiyor
yollar insanların arasından geçiyor, yollar insanları ayırıyor...
insanlarda hep telaş, hep kargaşa kimse kandan anılarımı fark etmiyor.
kazara gözleri gözlerime değenler ise görmezden gelmeye dünden hazır bendeki kederi.
Yürüyorum, yürüdükçe yorulmak yerine morarıyor elbisem, morarıyor saçlarım... anılarım...
bedenimdeki sıcaklık tükendi. anılarım tazeliğini kaybetti.
Ne insanları görüyorum artık ne da acıyı hissediyorum..
üzülmüyorum da...
Gözlerimin çoktan sönmüş feri.
Her yer artık gri.
kalbim belki ara ara atıyor ama beyin ölümüm gerçekleşti.
2003 Aralık /2023 Ocak
Neredeyim?
Düşte miyim,
gerçekte mi?
Yoksa ikisinin arasındaki
o ince çizgide mi?
Sözde öznelik yapan
sözde öznellikten uzak
"biz diye tanımlanan bir şarkının
son dizesinde miyim?
yoksa
durmadan tekrarlanan
durdurulmalardan uzak
ağızdan ağıza dolanan
nakarat dizesinde mi?
Ne dündeyim
ne gelecekte...
ben bugünde bile değilim?
11.11.2003 -İstanbul
6 Ocak 2023 Cuma
Sonlu öyküler
4 Ocak 2023 Çarşamba
Gri
Üst üste yığılmış beton bloklar
ve o bloktan evlerde yaşayan kalabalık yalnızlar kadar
griyim bugün.
21 yıldır aynı yatağı paylaştığım adam bile beni anlamazken
etrafımdaki sahte dostların beni anlamasını beklemiyorum.
Yıllarca ben bile görmezden geldim beni, bendeki eksikliği, onun eksiltişlerini...
Sustum.
Yok saydım.
giderek yok olmanın kaçınılmaz ağırlığını tüm hücrelerimde yaşadım.
Ben, bende ağırlaştıkça başkalarında hafifledim.
Güçlü kadın dediler arkamdan yahut yüzüme...
Ne dertlenir oldum ne söylenir oldum eşe dosta. Güçlüyüm ya bende dert ne gezer!
Duyulmadığımı sandığım anlar da oldu... duyulmak istemediğim anlar da...
ve duymak da istemiyorum artık.
Hislerim de düşüncelerim de farklılaştı yıllar içinde...
Beklentilerim de....
Şehir hatlarında arka koltuğumda oturup instagramın keşfet sayfasındaki 2-3 saniyelik videoları
birbirinin peşi sıra izleyen sinir bozucu kadın gibi kaydırıp
geçer oldum anları, olayları, insanları...
Herkes, her şey; birbiri ile bütünlüğü olmayan anlamlı- anlamsız
ama anlık keyif verici videolar kadar değerli benim için.
Nasıl ki otobüsün bir sonraki durak anonsları,
o durakta ineceklerin dikkatini çekiyordu sadece:
beynimin iç odalarında yankılanan bir sonraki başlık da
o an ihtiyaç hissedenlerin algılarında seçiliyordu.
Ana başlıklarımın altında kaç alt başlık kaç maddede anlatmıştım da kendimi
anlamasını beklediğim anlamamıştı..
Gerisi anlasa ne yazardı!
Damla- 30 Aralık 2022
Çocuk Aklı
Her zamanki saatinde geldi babam eve bugün.
Beti benzi atmış, keyifsiz...
- Müjdemi isterim baba! Asgari ücret 8.500 olmuş, dedim.
Babamın yüzü iyice düştü.
- Ben gidip un alayım, dedi annem.
Damla Güler Öztürk
Ada Ruhu
vapurdan indim ya Bostancı'da
üstüme çöktü şehir
yürümekte zorlandım
ayaklarıma dolandı
gözlerim karardı kalabalıkların çığlıklarında
Neyse ki...
saçlarıma sinmiş ada havası
ve silinmemişti ada ruhu parmak uçlarımdan..
30 Aralık 2022
en çok okunan
Günyüzü
Kütüğüne kayıtlıların kalp sızıları ilee ters orantılıdır adı Günyüzü'nün. Boz, buruk, yorgun taşlarını kırıp Yeni betonlar diktiler...
-
Mandallar Kimi mandal kutusunda kimi aynı ipe tutuşturulmuş sarı, beyaz, mavi, yeşil... Biri, ikisi ahşap; çoğu plastik(naylon) Hangileri d...
-
Bitmesi gerekti... Bitti. Ardına bakmaya cesareti var mıydı, baksa kalır mıydı? Bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey suyu çekilmiş bir nehirden...
-
Yalnızlığın başkentine y ol alan bir trenin ...