Üst üste yığılmış beton bloklar
ve o bloktan evlerde yaşayan kalabalık yalnızlar kadar
griyim bugün.
21 yıldır aynı yatağı paylaştığım adam bile beni anlamazken
etrafımdaki sahte dostların beni anlamasını beklemiyorum.
Yıllarca ben bile görmezden geldim beni, bendeki eksikliği, onun eksiltişlerini...
Sustum.
Yok saydım.
giderek yok olmanın kaçınılmaz ağırlığını tüm hücrelerimde yaşadım.
Ben, bende ağırlaştıkça başkalarında hafifledim.
Güçlü kadın dediler arkamdan yahut yüzüme...
Ne dertlenir oldum ne söylenir oldum eşe dosta. Güçlüyüm ya bende dert ne gezer!
Duyulmadığımı sandığım anlar da oldu... duyulmak istemediğim anlar da...
ve duymak da istemiyorum artık.
Hislerim de düşüncelerim de farklılaştı yıllar içinde...
Beklentilerim de....
Şehir hatlarında arka koltuğumda oturup instagramın keşfet sayfasındaki 2-3 saniyelik videoları
birbirinin peşi sıra izleyen sinir bozucu kadın gibi kaydırıp
geçer oldum anları, olayları, insanları...
Herkes, her şey; birbiri ile bütünlüğü olmayan anlamlı- anlamsız
ama anlık keyif verici videolar kadar değerli benim için.
Nasıl ki otobüsün bir sonraki durak anonsları,
o durakta ineceklerin dikkatini çekiyordu sadece:
beynimin iç odalarında yankılanan bir sonraki başlık da
o an ihtiyaç hissedenlerin algılarında seçiliyordu.
Ana başlıklarımın altında kaç alt başlık kaç maddede anlatmıştım da kendimi
anlamasını beklediğim anlamamıştı..
Gerisi anlasa ne yazardı!
Damla- 30 Aralık 2022
Siyaha yakın bir gri bu ama. Neredeyse siyah diyebiliriz. Bir müddet insanlara kendimizi kabul ettirmeye çalışıyoruz, laf anlatmaya vs. Anlaşılmamak en büyük sorunumuz oluyor. Belirli bir zaman sonrasında derinin sıkılığını kaybedip sarkması gibi, kısaca yaşlanmak gibi koy verip gidiyoruz. Hiçbir şeyin önemi kalmıyor. Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün. O noktaya dönmeye başladığında hayat, çok sıkıntılı bir süreci beraberinde getiriyor. Öyle tahmin ediyorum en azından. Kimileri mutluluğu hiç bulamazken, kimileri de alabora oluyor. Mutlu günleri olmuş ama mutsuz bir sona doğru ilerliyor.
YanıtlaSilBir hikayenin sadeleştirilmiş hali gibi yazınız. Yıllar bizden çok şey götürüyor. Bir şey de vadetmiyor aslında. Biz umutla bakıyoruz çocukluğumuzdan belirli bir yaşa kadar her şeye. Düzelir sanıyoruz. Umut yaşatıyor..
Tebriklerimle...
Uzun soluklu bir öykü olur mu bilmiyorum ama tespit çok doğru. siyaha yakın bir gri. etrafımızda gördüğümüz insanların genelinde hakim olan bu griliği fark edip kurtulanlar var mıdır bilmiyorum. Hikayemdeki kadın kurtulabilecek gibi görünmüyor. İnce yorumun için teşekkür ederim.
YanıtlaSil